Sehafê yada Sehakê Fılle. Sehafê Fılle'nin evi, Elîcanê Kejê (Alican Güner) ve Silhoyê Hesen'in (Selahattin Bozkurt) şimdiki evlerinin bulunduğu bölgelerdeymiş.
Kazlılı bir Ermeni olan Sehafê Fılle'nin yedi oğlu ve yedi gelini varmış.
Köyümüzdeki tüm yaşlıların hatırladığı Sehaf, aile içinde, işlerinde ve ailesine karşı olan aşırı disiplini ile anılır.
Anlatılana göre Sehaf ot biçme, ekin ve harman dönemi boyunca yedi oğlunu ayrı bir odaya, yedi gelini de ayrı bir odaya koyar, tüm işler bitene kadar bir araya gelmelerine izin vermezmiş.
"Neden iş dönemi oğullarını gelinlerinden ayırıyorsun?"
Denildiğinde,
"Güçten düşmemeleri için" cevabını verirmiş.
Köyün önündeki Kevırê Spî'den, köyün doğusundaki Bıcıx, Tırşık bölgelerine kadar, tüm çayırlar, tarlalar onunmuş.
İlk bahar dönemi Qezer köyünden Memudê Bêco'nun babası Bêco (bu aile Qezer'in yerlisidir), Sehaf'ın Kevırê Spî yakınındaki bir tarlasının yanından geçer. Birde bakar ki Sehaf yedi oğlunun başında, her bir oğlunun elinde bir tırpan,boyu henüz bir karış olmayan tarlayı biçiyorlar. Qezerli şaşkın bir şekilde:
"Sehaf Efendi ne yapıyorsun? İlk baharda tarla mı biçilir? Daha çok erken" der.
Sehaf, Qezerli şahsa şöyle cevap verir:
"Ben oğullarımı test etmek için onlara bu emri verdim; mantıksızda olsa bakalım her dediğimi yapıyorlar mı? Denemek istedim" der.
Oldukça disiplinli ve çalışkan olan Sehafê Fılle'nin gelinleri de çok çalışkanlarmış. Hamur yoğurduklarında, kollektif bir şekilde yoğururlarmış. Yedi gelin, hamur leğeninin etrafına oturur, sırasıyla yoğururlarmış. Birine ikinci defa sıra gelmeden, hamur yoğurma işi bitiyormuş.
Sehafê Fılle ve oğulları, çok sonrasındaki yıllarda köyden, köylülerce bilinmeyen bir yere göç etmiş.
Köyümüzü ve köyün tarihini bilmeyenler, bu ailenin 1915'te katledildiğini düşünebilirler. Bundan dolayı bu bilgiyi vermekte yarar görüyorum; Köyümüz halkı 1915'ten çok sonra buraya göç etmiş. İkincisi Sehafê Fılle'den bahseden bazı köylülerimiz,1925 ile 1935 yılları araların da dünyaya gelmişler.
Cemal Eroğlu'nun sattığı yonca tarlasına yaşlılar, "Onca Sehak" (Sehak'ın yoncası) derlerdi.
Eskiden Çiçekler ile Eroğlu ailelerinin arasında Bızırxane (hayvanların yağlandığı yer) varmış. Sehakê Fılle, zegerek yaparmış. Yani değirmen taşlarına benzeyen taşlarla belirli bitkilerin öğütüp, yağlarını alıp, bızırxane'de kullanırmış. Hıdır ve Burhan Çiçek kardeşlerin evleri yıkılınca, evin altından iki zegerek taşı çıkar, bunlardan birini Halis Yılmaz evinin duvarında kullanır. Diğerinin akıbeti şimdilik bilinmiyor.
10 Aralık 2015
Nihat Öner
rewan004@hotmail.com
Xaniyê Emir yê Sehaf bûye.
YanıtlaSilDiğer Zegerek taşı da Eroğlu ailesinin odasının altında.
YanıtlaSilYok onu zamanında kırmışlar. Şimdi bir tane tek var.
YanıtlaSil