3 Mart 2016 Perşembe

Osmanlı Devleti Kazlı mı diyordu yoksa Qazî mi?

İnsan kendi köyünün, memleketinin veya ailesinin arşivlerdeki  ismini bilmeyince, hiç bir kaynağa ulaşamıyor. Bu hem Osmanlı, hem Ermeni, hem Rus hemde tüm dünya arşivleri için geçerlidir.  Ben şahsen bu konuda hangi arşive el attıysam, hep eli boş döndüm.
 Günümüz Kazlıları, 80-90 yıllık Kazlılar olduğu, yani Kazlıya geliş tarihleri çok eski olmadığı için köy hakkında fazla eski bilgiye sahip değiller. Köy büyüklerinin, köy tarihi hakkında (kendi tarihleri değil) verdikleri bilgilerin çoğu, hep rivayetlerden oluşuyor.

Daha önce bir çok kez köyümüz ile alakalı olarak Osmanlı Arşivlerin'de araştırma yapmış, herhangi bir bilgi bulamamıştım. Çünkü sürekli Kazlı ismi ile tarama yapıyordum. Sonra "neden köyün gerçek ismi ile tarama yapmıyorum?" diyerek, farklı şekillerde aramaya koyuldum.

Kasi, Kazi, Khazi, Qazi, Khasi v.b kelimeleri aratıp, bazı sonuçlara ulaştım. Bu konuda araştırma yapmak isteyenlere yardımcı olmak amacıyla, bu kısa makaleyi yazıyorum.

Osmanlı Devleti döneminde, 'Erkanı harbiye i umumiye' yani Türkçesi ile Genelkurmay Başkanlığı, 1909 yılında Karakilise (Qerekose) yani Ağrı Vilayetine ait bir harita hazırlamış. Haritada köyümüz, Qazî ismi ile kayıt edilmiş.

Bazı belgelerde ise Qazî Têmur, Gazi Temur olarak geçer.


Yani Kazlı diye bir isim, o zaman henüz uydurulmamış. Sadece Qazî değil, Qezer, Zîro, Mengeser, Kopqıran gibi köyler de, gerçek isimleri ile kayıt edilmiş.
                                                    *Tam ekran için buraya tıklayın*

Bu haritadan sonra, 1923 yılında bu sefer bütün köy isimleri kitaplaştırılmış. Kitap hem eski, hemde yeni latince alfabe ile yazılmış. 1923 yılına ait bu kitapta da köyümüzün ismi, eski harfler ile Qazî yeni Latin Türkçe harfler ile ise Kassi olarak kayıt edilmiş.

Qazî yazan eski harfli köy isminin karşısına, Kassi yazılmasının sebebi; Türkçe Latin alfabede Q harfi olmadığı için karşısına Kassi yazılmış ama, aslında Qazî denilmek istenmiş.

Yukarıda anlattığım ve listede de gördüğünüz gibi; Türkçe Latin alfabesinde, Q  harfi olmadığı için, Qezer köyü de, Kazer olarak yazılmış ama, karşısındaki Osmanlıca olan yazıda, Kazer ve Kassi değil, Qezer ve Qazî yazılıyor.

Listede görüldüğü gibi sadece Qazî değil, Demısxan, Dambat, Zado, Ziro ve Fêra gibi köyler de gerçek isimleri ile kayıt edilmiş.

1923 yılında Osmanlı Devleti yıkılıp, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Kürtlere dair ne varsa inkar edilmeye ve yok edilmeye çalışılmış.

Osmanlı'da olduğu gibi Türkiye döneminde de "Köylerimiz" isimli bir kitap çıkartılmış ama, ret ve inkar hemen göze çarpıyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından 1 Mart 1968'de çıkartılan "Köylerimiz" isimli kitapta, köylerin eski ve yeni isimleri veriliyor görüntüsü verilmiş ama, sadece yeni ve masa başlarında uydurulan isimlerin listesi verilmiş.

Listede gördüğünüz gibi, köylerin "eski" ve "yeni" adları başlıkları atılmış ama, eski isimler bölümü hep boş bırakılmış. Bununla "bu köylerin isimleri eskiden de böyleydi" denilmek istenmiş ama, bu isimler hala halk tarafından benimsenmiş değil.


Harita videosu (Tam ekran izleyin)

Nihat Öner
04.03.2016

iletişim: rewan004@hotmail.com

1 yorum: